23 Temmuz 2015 Perşembe

windows orjinal yapmak çok basit

Bilgisayarımızı açtığımızda lisanssız bir windows sürümü kullanıyorsak bu canımızı sıkar ve siyah arkaplan gelir ve microsoft bizden orjinal ürününü almamız için 200$ gibi bir meblağ ister. Ve orjinal ürün her zaman iyidir. Lisansız ürün yani parasız ürünü tavsiye etmiyorum ama para vermeden windows u nasıl orjinal yapacağınızıda eğitim amaçlı söyleyip, programını da vereceğim. Ama tavsiye etmiyorum bu şekilde windows u orjinal yapmayı sadece eğitim amaçlı göstereceğim.

1.Programı bu linkten winrar dosyası olarak indiriyoruz. http://dosya.co/zzcgfx6zyfvj/windows_orjinal-tahridar.blogspot.com.rar.html
2.İndirdiğimiz winrar dosyasını açmadan önce bilgisayarımızın antivirüs programını devredışı bırakıyoruz.( Çünkü antivirüs bu tehlikeli dosya diyor)
3.Dosyayı açıyoruz ve en altında windows loader dosyasına tıklayıp bekliyoruz.
4.Yaklaşık 1 dk bekledikten sonra karşımıza gelen pencerede hiçbir değişiklik yapmadan install seçeneğine tıklıyoruz.
5.Bilgisayara crack dosyamızın yüklenmesi maksimum 1 dakika gibi süreyi alıyor ve indirildikten sonra bilgisayarımız yeniden başlatılacak ve orjinal windows a hoşgeldiniz.:)

Görüşmek üzere...

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Freelancer devinimi

İnsanoğlu yaşamını sürdürmek için çalışmak zorundadır. Ve bu çalışmanın aslında iki çeşiti vardır. Nedir bunlar peki; birincisi düzenli bir iş yani herhangi bir kuruluş ve ya işletmede çalışmak diğeri de her türlü kozun serbest olduğu ticarettir.

Gelişen teknoloji ile birlikte artık yeni bir iş kolunu da beraberinde getirdi. Freelance olarak kendini açığa çıkaran bu iş kolu " serbest çalışma " anlamını taşımaktadır. Peki bu çalışma şeklini biraz daha açacak olursak aslında tamamen internet üzerinden işi veren ve işi alan ikilisi üzerinde yoğunlaşmaktadır.Bu çalışma şeklinin en verimli olanı teknoloji bilgisine güvenen insanlar için bulunmaz bir nimettir. Yani kişi illaki düzenli iş ve ya ticaret değilde serbest bir biçimde kendi bilgisi ve becerisiyle bu iş koluna özgür bir şekilde yönelebilmektedir. Yani teknoloji dediğim illaki MIT yapay zeka yapımı değil microsoft office programlarını iyi bir şekilde kullanabiliyorsa freelancer olarak ciddi miktarlar kazanabilir. Ayrıca kimsenin başınızda olmaması da ayrı bir güzel taraf. Ne patron ne müdür ne de can sıkıcı iş arkadaşları.

Peki bu piyasa ülkemizde hangi seviyede sorusuna gelecek olursak: şöyle bir cevap versek hiç de yanlış olmaz. "Ülkemizde hemen hemen tamamı umut tacirleri tarafından gasp edilmiş ve network marketing sistemine dönmüş bir pazar". Maalesef ki durum bu kadar vahim ki bunu google arama motorundan internetten para kazanmak istiyorum diye arattığınızda karşımızdaki umut tacirlerini çok açık görebiliriz. Yok evden ek gelir yok oturduğum yerden ayda 10000 $ kazandım( TL de değil) gibi gerçeği yansıtmayan duruşlardan ibaret.

Peki freelance çalışma yurtdışında ve dünyada ne seviyede? Bunun cevabını aslında mükemmel bir sistem kurarak gelişmiş ülkeler cevap veriyor. Ve bu sektörün gerçek adamları bir sistem geliştirmişler ve bu sisteme de www.freelancer.com adını vermişler. Sistem kısaca becerisine güvenen kişilerin ki bu beceriler excel kullanımı, word kullanımı, internet araştırmacıları, search engine optimization, programlama, pazarlama, developer, makale yazımı vs. gibi konularda uzmanlıklarına güvenen kişileri bünyesine alıyor ve işi veren şirketler tarafından  belli bir bütçe aralığında ortaya çıkan işler, sistem kullanıcıları tarafından verilen tekliflerle buluşup uygun görülen kişiler işi alıyor ve parasını da paypal hesabı üzerinden alabiliyor. Milyonlarca liralık olan bu sistem nasıl para kazanıyor peki? Sistem de kendi komisyonunu ki bu %5 gibi bir rakam sizin verdiğiniz teklifin üzerine ekleyerek sizin aldığınız takdirde sistemde kendi parasını otomatik olarak alıyor. Aslında mükemmel bir iş kolu hem şirketler için hem de freelancerlar için. Şirketler artık pratik olarak ufak tefek işleri dışarıdan kişilere yaptırıyorlar. Ufak tefek maliyetleri de 200-300$ civarında tabi bu 3 günlük ücret. Aslında olay tamamen sizin geliştireceğiniz profile ve sizin aktifliğinize bakar. Sonuçta siz de birisini bir iş için seçecek olursanız işin ehline verirsiniz. Sistem aynen bu ve mükemmel bir sistem. Kendim de bu sisteden para kazandım. Zaten bu şirket dünya devi olarak geçiyor. Yani boş hayallerle googla günde 100 TL kazanmak istiyorum yazıp da karşınıza çıkan umut tacirlerine cebinizdeki son parayı kaptırmayın. Reel sistemlere yönelin ve kendi yeteneğinizle para kazanın.

İşte gördüğünüz gibi freelance çalışma aslında büyük bir nimet tabiki bunu kullanmayı bilene.

Güzel devinimlerle kalmanız dileğiyle görüşmek üzere...

21 Temmuz 2015 Salı

Teknoreklam devinimi

Reklam kavramı her ne kadar bir malın ve ya ürünün tanıtılması olarak tanımlanmış olsa da bugün teknoreklamlar bizi reklam mantığından çıkarmış gibi görünüyor, bir nevi bizden kendisini soğutuyor.

Reklam mantığı önceden karşımıza kitap, dergi gibi yazılı araçlarla karşımıza çıktıktan sonra teknolojik gelişmelerle bu kavram radyo ve televizyon kanalları aracılığıyla lokomotifine yeni vagonlar eklemiş ve ardından internet dünyasıyla kendisini hızla update etmeye devam etmiştir. Ve anbean kendini güncellemeye de devam etmektedir.

Yazılı kitle iletişim araçlarından yayınlanan reklamlar ilk önce sınırlı markayı da temsil ediyordu. Ticari hayatın gelişmesi sonucunda ortaya yeni yeni şirketler ve yeni yeni ürünler çıkmaya başlarken insanların kafalarında kalınabilirlik açısından reklam olgusuna daha fazla finans aktaran şirketler ürünlerinin tanıtılmasında ciddi rol oynamışlardır. Hal böyle olunca gelişen teknoloji de işin içine girince internet reklamcılığı almış başını gidiyor. Ve reklam mantığına da şirketlerin verdiği önemi görünce kurulan sistemlerde mutlaka reklam alanları oluşturulmaya devam ediyor. Gerek web sitesi, gerek google araçları gerekse diğer uygulamalar vs.

Peki reklam mantığı bize ürünün ve ya malın tanıtılması olarak karşımıza çıktığında her ne kadar sinirlensek de bu reklam ürünlerini görünce aslında bizler için ayda sağlamaktadır. En azından piyasadaki ürünlerin takibini ve ya gördüğümüz ürünü üreten şirket ve ya pazarlamacı hakkında bilgi edinmemize ve ürün seçiminde de bunlara dikkat etmemizi sağlıyor.

Her ne kadar reklamlar faydalı olsa da şirketler için, bizler için de can sıkıcı bir durum olmaya başlıyor. Mesela bir televizyon programı ve ya filmi izlerken en heyecanlı yerinde araya reklamın girmesi canımızı sıkmakla beraber anlık olarak kötü kelimeler kullanmamıza da neden oluyor. Bir de reklamların sürelerinin fazla tutulması daha da canımızı sıkıyor ve bizleri alternatiflerine yönlendiriyor. Alternatif diyoruz ama zaten alternatiflerinde de aynı durum olunca bir nevi reklamlar ile aslında televizyondan soğumaya başlıyoruz.

Reklamların sürelerinin daha fazla artırılması bizlere her ne kadar daha fazla ürünü tanıtmış olsa da kafa karışıklığını da beraberinde getiriyor. Ve televizyon aracını geçelim gazeteyi ele aldığımızda tam sayfa reklamlardan geçilemeyen gazeteler var. Yani kimse reklam olmasın demiyor ama 20 sayfalık bir gazete içinde de 10 sayfa reklam olmasın. Oradan geçiyoruz radyo reklamlarına bir bakıyoruz ki istediğimiz şarkının tam ortasında reklam girmiş doğal olarak şarkımızın da içine ediliyor.Hadi oradan bilgisayarımızın başına geçiyoruz internete bağlanmak istiyoruz. Bir bakıyoruz her yer reklamdan geçilemiyor. Hele ki yeni internet siteleri bilginin dışında yani internet sitesinin haricinde tamamen reklamla doldurmuş bir vaziyette. Geçiyoruz youtube a ve bir bakıyoruz ki önceden bir video nun başında gösterilen reklamlar artık videonun içine gömülmüş ayrıca gömülen reklamların haricinde video etiketlerine de bir ton reklam edinmiş ve yanlışlıkla tıkladığımızda saçma sapan yerlere götüren bu olguların reklam mantığı çerçevesinde insanların kafasında kalmasından çok sinir bozucu olgu olarak karşımıza çıkması gerçekten de çok kötü bir durum.

Kısacası reklam çok önemli bir araçtır ve insanlara tanıtma konusunda ciddi bir şekilde fayda sağlayan bir olgudur. Fakat çok can sıkıcı olmaması lazım. Yani hedef müşteri nedzinde ilginç, izlenebilir ve doğru zamanda olması lazım. Artık bu reklamlar sayesinde ne izlediğimiz videolardan zevk alabiliyoruz ne telefonlarımıza yüklediğimiz uygulamalardan ki uygulamalar çığrından çıkmış bir vaziyette ne de ürünün gerçek olarak tanıtılmasından.  Maalesef...

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere ...hoşçakalın

19 Temmuz 2015 Pazar

Google özeti

Bugün teknolojinin belki bel kemiğini oluşturan en önemli araç olarak karşımıza çıkan google a değinmek istiyorum.

Teknoloji dünyasının içinde her ne kadar google karşımıza bir arama motoru olarak çıksa da aslında durum hiç de öyle göründüğü gibi değil. Zira google aslında başlı başına dev bir dünya gibidir. Bakıldığında bu dev google dünyasının içinde bir ton analiz araçlarının olmasının yanı sıra bünysinde de binlerce geliştiriciyi (google developers) barındırmaktadır. Kurduğumuz sistemlerin internet dünyasında çıkması bir yana dursun elde ettiğimiz sistemlerin analizleri, sonuçları ve ne gibi olgularla gelişip gittiğini bu dev araçla yapabiliriz. Google analytics araçları sahip olduğumuz teknolojik sistemlerin ve ya sitelerin bize istediğimiz tüm istatistikleri veriyor. Ayrıca google adsense ile de farklı yöntemlerle de kullanıcılara kazanç kapısı imkanlarını da tanıyor. Onlarca google araçlarıyla sayısız yöntemle kazanç ve reklamın dışında bize gerçek istatistikleri de verebilen ender sistem olarak da karşımıza çıkan google ı anlamak için onu iyice araştırmak gerekir.Zira bu dünya sadece bilgisayar ve yazılım mühendislerine göre yerin dışında teknolojiye sempati duyan herkesin kendini geliştirebileceği bir sistem olarak biz kullanıcıların silikon vadisinde olan yerlerini de almamızı sağlıyor.

Google anlamak için onun ruhuna uyum sağlamak gerekir.

Hoşçakalın, google ile kalın...

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Alt etme devinimi

Bugün sizlerle ilginç bir teknolojik olarak alt etme devinimini kısa bir yaşanmış hikaye paylaşacağım.

İleride derecede bilgisayar bilgisine sahip olan sözümona ağ sistemlerini çözmüş; sanal dünyada hep gövde gösterilerinde bulunmuş ve artık kendine reel bir yol çizme konusunda söz vermiş genç bir arkadaşımız internetten yazılım ve ağ uzmanı vasfında iş ilanlarına bakmaya. Ve birkaç ilanı gözden geçirdikten sonra ilanı olan şirkete gidiyor. Ve insan kayankları bölümüne gittikten sonra bir görüşme yaşanıyor ve karşısındaki yetkili bir üniversite mezunu bir aday istiyor. Ama genç arkadaşımız üniversite mezunu olmadığını fakat kendisi o düzeyde denenebilecek bir kişi olduğunu ve kendisine bir şans verilmesini istiyor. Karşısındaki kişi şirket kurallarının böyle olduğu için " maalesef " yanıtını verdikten sonra genç arkadaşımız biraz daha ısrar etmesiyle insan kaynakları yetkilisi " patronumuza sizin için bir danışacağım " diyor ve elinin altındaki telefondan patronuna telefon ediyor ve patronu görüşmenin olduğu odaya geliyor. Ve kısa bir şekilde insan kaynakları yetkilisi durumu izah ettikten sonra patron gence şu cümleleri söylüyor :

- Bak genç adam her ne kadar sanal alemde uğraşarak birşeyler bildiğini iddia etsen de bu pozisyon için mutlaka eğitim görmen lazım. Ayrıca internette yazılım ve ağ uzmanı konusunda öğrendiklerin sadece temel şeylerdir. Biz burada ciddi işler yapıyoruz. Ve senin gibi vasıfsız kişilere de ayıracak bir vaktimiz yok. Bizim için burada vakit çok önemli ve sen burada benim değerli vaktimi çalıyorsun.

Bunun üzerine genç adam şu sözleri patrona sarfetti :

-Bakın bayım ben burada sadece sizden birşey rica ettim, en azından beni denemenizi söyledim. Bildiklerim bir yazılım mühendisinden daha fazla yaptıklarım bir ağ mühendisine okulda öğretilenden daha fazla.Ayrıca insanların vasıfları onların gördükleri eğitime bağlı birşey değil onların karakterine bağlı olarak değişen bir olgu. Ve hayatım sizin gibi küstah şirketler yüzünden beni sanal dünyaya itti. Ve ne yazık ki de hala devam ettiğini gördüm. Ve son olarak da bu değerli vaktiniz kimbilir çok kısa bir süre içinde değersiz vakitlere dönüşebilir. Ve çırılçıplak ortada kalabilirsiniz.

Bunun üzerine genç kendinden emin ve sinirli bir şekilde görüşme odasından çıkıp doğruca evine gitti ve hiçbir şey yemeyip içmeyerek sigara üzerine sigaray yakarak bilgisayarının başına geçti. Bu zamana kadar yapmış olduğu sanal alemdeki gövde gösterilerinin nirvanasını yapıp egosu tavan yapmış olan patronu araştırmaya. Her ne kadar karşısındaki şirket teknoloji şirketi olsa da kendi bilgisine çok güveniyordu. İlk olarak şirketin veritabanına intranet bağlantısı ve güvenlik duvarını da aştıktan sonra şirket gizli bilgilerini ve projelerini viral satış yöntemiyle internet aleminin sonsuz dünnyasına aktardı. Derken bu bilgileri rakip şirketlere pazarladı. Finans departmanı ağına girerek şirket finanslarını, vergi rakamlarını değiştirerek elektronik faturaların değerlerini abartıp şirketin karlılık oranını normal kar oranınından yüzbinlerce kat fazla göstererek şirketin sahte vergi beyanında bulunması sadece 10 dakikasını aldı. Nirvana yapacağı kısma gelmişti artık genç adam. Son olarak patronun bilgisayar arşivlerine dosyalarına ve mail hesaplarına ulaşmıştır. Ordan banka bilgileri, hesap bilgileri, güvenlik sorularını da aldıktan sonra patronun parasının bulunduğu banka hesaplarını sadece 5 dakika içerisinde farklı farklı hesaplara aktararak tüm hesaplarını boşalttı.

 Ve bu eylemden sonra yatağına yattıktan sonra ertesi sabah bu şirketin yolunu tuttu ve şirketin her yeri polis doluydu. Vergi müfettişleri, bankacılar ve devlet müfettişleri alanları doldurmuştu. Müthiş bir kargaşa ortamı vardı. Hiçbir şey yapmadan sadece olan biteni izliyordu. Herkes durumu anlamaya çalışıyor ama kimse buna mantıklı bir cevap veremiyordu. Tüm sistemlerinin mükemmel bir şekilde alt üst olmasından bahsediyorlardı. Şirket batık bir şirketti artık ve batması yaklaşık olarak 5 saat sürmüştü. Oturduğu yerden kalkıp patronun odasına yol alıyordu. Patron odasında sorgulama müfettişlerine cevap veriyordu. Biraz bekleyip sorgulama müfettişleri odadan çıktıktan sonra odasının kapısını çalmadan içeri yavaşça girdi. Karşısındaki adam bu genç kişiyi anımsar gibi oluyordu ama çıkaramıyordu. Bakıldığında bu genç adamın görüşmesinin üzerinden henüz 24 saat bile geçmemişti ama demek patron günde birçok kişiyle görüşüyordu. Ve sonra patron " buyurun ne istemiştiniz " dedi çökmüş bir vaziyette genç adama. Ve genç adam şunu söyledi.

-Benim vaktim çok değerli eğer işe ihtiyacınız olursa bana bu numaradan ulaşabilirsiniz.
 
Genç adam bir kağıt parçasına yazılı numarayı patrona verirken ; patron öylece bakakalmıştı. Genç adamı hatırlamıştı ve " evet dün iş isteyen genç adamsın sen " dedi. Genç adam şunu söyledi son olarak:

- Evet benim. Ve değerli vaktimi çalmayın. Sadece sizin durumunuzu öğrendim, size iş teklifinde bulunmak için geldim.

Sonrasında genç adam kendinden emin bir şekilde odayı terkedip gitti...

Burada daha fazla konuşmak istemiyorum sayın blog okurları son sözü ve anatemayı size bırakıyorum. Ama şunu söylemek istiyorum " kimseyi olduğundan küçük sanmayın ve unutmayın mutlaka her insanın bir açığı vardır " .

Teknoloji devinimine devam etmek dileğiyle...

13 Temmuz 2015 Pazartesi

İnterneti depolamak

İnternet zaman itibariyle tıpkı olmazsa olmazlarımız arasındadır. Hatta internet öyle birşey olmuş ki tıpkı yemek yemediğimiz zaman kapıldığımız duyguyla aynı şekilde. Bazen internetimiz olmayabiliyor. Mesela telefonumuzdan giriyorsak paketimiz bitmiş oluyor wifi kullanıyorsak ya kotamız dolmuş oluyor ve ya fatura ödenmediğinden dolayı kapatılmış oluyor. Hal böyle olunca keşke internetimiz hiç bitmese ve ya bu sınırsız wifi yi depolayıp telefonumuzda kullansak. Hatta bu depoladığımız internet ile bilgisayarımızı dağın başına götürsek de oradan da bağlansak diyoruz.

Peki ama interneti depolamak mümkün mü ?
Bir olaydan yola çıkarak bu konuyla ilgili bir teori geliştirilebilir.İnternet kesildiği zaman bağlantının gitmesi her ne kadar saniyeler alsa da kısmi olarak kapanudığında saliselerle hareket veri trafiğini sağlayan bir veri bağlantısı devam ediyor. Yani daha bir açık ifadeyle internet koptuğunda saniyenin 1/10 u kadar veri ile hala işlem yapılabiliyor. Bu da şu analizi de beraberinde getiriyor. Yani internet gittiğinde dahi kablolarımızda ve ağımızda hala saniyenin 1/10 u kadar olsa dahi bir veri trafiği dönüyor. Ve aslında şu anlama geliyor. Gerçek bir internet depolaması olabileceği tabi bunu da nasıl yapılacağı müthiş bir fantastik-teknoloji hayal dünyasının en uç noktalarında düşünmeye sürüklüyor.

İnternet bize devasa uydu alıcılarının kablolarla ve adanan adreslerle bir lokal alanın içinde bütünleşik bir ağ gibi karşımıza çıkmakla beraber serverlar aracılığıyla bu ağın içine yüklenen verileri görme imkanı sağlıyor. Aslında bakıldığında internet depolaması tıplı elektrik enerjisinin kısmi olarak depolanması gibi yapabiliriz. Elektrik enerjisinde aküler depo görevi görüyor fakat boşaldığında tekrardan bunu doldurmamız lazım. Ama bizim interneti depolamamız gelişmiş bağımsız uydu sistemleri ile olabilecek bir olgu anlamına geliyor. Bağımsız bir uydu sistemi kurulduğunda ve bu uydu bağlantısı nasıl yaşadığımız çevrede her m^2 de milyarlarca kızılötesi ışın varsa bu ışınlar bir sinyal görevi görerek bilgisayarımıza koyduğumuz ve internet bağlantısını depolayabildiğimiz bir aparat sayesinde uydu-kızılötesi ışın-internet depolama aparatı ile depolayabileceğimiz anlamına geliyor. Ama bu konunun ciddi bir şekilde düşünülmesi ve mühendisliğin uç noktalarda kullanılması her ne kadar mümkün olarak düşünülse bile dev internet şirketlerinnin bu konuda olumlu görüş yansıtacağı pek düşünülmeyerek bu duruma kalkışılmasını da ve teorinin de çökmesine sebep olabiliyor. 

Netice itibariyle teknoloji devinimi aslında burada başlıyor. Teknoloji de imkansız diye birşey yoktur. Sadece doğru ve uç hayal dünyalarında düşünülerek yapılmayacak şey yoktur. Öyle olsaydı insanoğlu 2 metreden fazla yukarı atlayamazken nasıl olurda milyonlarca km bulunduğu yerden gökyüzüne gidebilirdi ? Yapıldığında ve ya geliştirildiğinde herkesin heryerde heranda özgür bir şekilde neler olup bittiğini görmesi hiç de fena sayılmazdı. 


Teknoloji devinimini takip etmeniz dileğiyle bir sonraki yazımda görüşmek üzere...

ccleaner bedava pro yapma resimli anlatım

Bilindiği üzere bilgisayarımız yavaşlayıp sorunlar çıkmaya başladığında canımız fazlasıyla sıkılmaya başlar ve bilgisayar optimizasyonu yapacak program aramaya başlarız. Ve karşımıza en iyi programlar çıksın isteriz. Fakat programlar hep deneme sürümlüdür ve tam sürüm değildir. Bir de parada vermek istemiyorsak o zaman bunun yolu olsun isteriz. Size en iyi bilgisayar optimizasyon programı olan ccleaner programını ücretsiz olarak nasıl pro sürüm(tam sürüm) yapacağınızı resimli olarak anlatacağım. Aşağıda deiklerimi yaptıktan sonra sizinde ccleaner programınız pro sürümüyle tam bir şekilde kullanabileceksiniz.

1.adım: Bu bağlantı linkine tıklayarak ccleaner ın resmi sitesine gidin. https://www.piriform.com/ccleaner








2.adım: Free download seçeneğine tıklayın.









3.adım: Programınız inmeye başlamıştır ve çift tıklayarak programı çalıştırın.

4.adım: Programı next seçeneklerine ve Türkçe dil seçeneğine tıklatarak kurun.

5.adım: Programı çalışıp karşınıza programın arayüzü gelecektir. Ve yandaki seçeneklerden ayarlar kısmına gelin.

6.adım: Bilgisayarınızın internet bağlantısını kesin. Pro'ya yükselte tıklayın. Ve aşağıda verdiğim seriallleri herhangi bir kullanıcı ismi belirleyerek(kafanıza göre birşey yazabilirsiniz) herhangi bir seial numarasını kopyalayıp yapıştırın. Ama unutmayın internet bağlantınızın kapalı olması gerekmektedir.

SERİALLER:          C2YW-IAHG-ZU62-INZQ-WZPC
                                 C2YW-2BAM-ADC2-89RV-YZPC
                                 C2YW-XFCX-ABIG-GZD4-8ZPC
                                 C2YW-XK32-GBVV-N3BH-2ZPC
                                 C2YW-JKW5-KK79-XHR2-4ZPC
                                 C2YW-QTRT-ZVCG-PQDK-CZPC
                                 C2YW-GP33-TPIU-BGM8-AZPC



7.adım: Ve tebrikler pro sürüme başarı ile yükselttiniz.




Not: Dökümanlar tamamen eğitim amaçlıdır.

12 Temmuz 2015 Pazar

İnternetten para kazanmak istiyorum

Google da en fazla aratılan cümleler arasında yer alan " internetten para kazanmak istiyorum " cümlesini realist bir yaklaşımla açıklamak istiyorum.

İlk önce bu cümleyi sarf etmeden önce kişinin internet hakkında ne bildiğini bir sorgulaması gerekir. Çünkü sorgulama bize elimizde ki verilerden ortada olan para kazanma denkleminin bilinmezlerine sayısal veri atayıp atayamayabildiğimizin cevaplarını verecektir.

                              Tarayıcı simgesini hedef mutluluk resmi olarak görmek

 İnternet bilgimizin sadece bir web tarayıcısına çift tıklayıp gelen anasayfayı görüntülecek kadar basit ve genel ise uçuk hayallere kapılmadan ve bu soruyu da araştırmadan gerçekte yapabileceğimiz işlere baksak daha doğru olur. İnternetten para kazanmak için başlıca ve olmazsa şart o web tarayıcısının simgesini hayalimize eşit tutacağımız olduğudur. Zira o simgeyi hedefimiz olarak görmeye başlarsak işimiz o kadar kolay olur. 
                                                                     Yetenek farkındalığı   


Peki bunu böyle düşündükten sonra ne yapacağız? Bundan sonra kendimize ait olan reel hayatta ki yetenekleri düşüneceğiz; ve bu yetenekleri de sanal alemde ne şekilde kullanıp kullanmayacağımıza bakacağız. Örneğin; çok iyi bir mizaha sahip biri iseniz, paranıza yoksa ama internet bağlantınız varsa ve öylece boşa vakit geçiriyorsanız açın bir facebook karikatür ve ya espiri sayfası birkaç aylık bir gerçek özveri ile ciddi kitlelere ulaşır ve sayfanıza reklam alabilirsiniz ki bu hayal değil emin olun birçok tanıdığım kişi bu şekilde para kazandı ve kazanmaya da devam ediyor. Yani işin ikinci kısmı yeteneklerinizin farkında mısınız değil misiniz sorularından ibaret.

                         Pazarlama ruhunuz yoksa mutlaka bunun için biraz uygulama yapmak

Üçüncü olarak pazarlama konusu. Bu konu her ne kadar birilerine göre doğuşten gelen bir olgu olarak tanımlansa da ben onlarla hiçbir zaman aynı fikirde olmadım. Çünkü yeteneklerimizin farkında olduktan sonra gerekli araştırmayla pazarlama olayı hakkında bilgi sahibi olmuş oluruz, belki tam yapamayabiliriz ama para kazanma konusnda yeterli olan pazarlama yeteneğini de elde etmiş oluruz. Merak etmeyin pazarlama yeteneği sadece bir ürün satma değil genel olrak kullanılan bir kelime ki ben onu doğru hedefe istenilen ürünü( bilgi,yetenek,meta vs.) karşı tarafın psikolojisini etkileyerek ürünü elden çıkarıp bundar bir kar sağlamak. Pazarlama konusunda son diyeceğim yetenekleriniz doğrultusunda ve sanal dünyanın içerisinde iseniz bunu pek dert etmeyin.

                             Ürününüzle doğru kitleye doğru araçla doğru zamanda ateş etmek

Bence konunun son hali bu. Elinizdeki yeteneği,ürünü,bilgiyi vs. tüm metaları doğru bir kitle hedef edip, o hedefe ulaşacağınız yol ve son olarak da silahınızla ateş edip hedefi vurmanız. Şöyle bir örnek vermek gerekirse sanal alemden aracı olduğunuz bir ürünün satışını yapacaksınız ve hedeflediğiniz kitle facebook dünyasında zaten var. Peki fiyatı oldukça yüksek olan ürünü bir öğrenciye satabilir misiniz( zengin öğrenciler hariç tabi)? cevap satamazsınız. Yani öğrenci kitlesi bizim hedeflediğimiz müşteri portföyünde yok. Doğal olarak bizim facebook öğrencilerinin olduğu gruplarda ve ya sayfalarda bu ürünün pazarlamamız saçma olur yani bizim için vakit kaybı olur. Ama yetişkinlerin olduğu topluluklardan birinde olsak ve gelişmiş olan pazarlama yeteneği ile bu ürünü bu toplululardan birinde paylaşsak doğal olarak ürün doğru kitleye ulaşmış olur. Örnekten aslında çıkarılacak sonuç çok basittir. Ürün; elimizde olan materyal. Pazarlanacak yol; facebook Hedef kitle ; yetişkinler. Bu doğru stateji aslında bize satışın başarıya ulaşabileceğini ve internetten parayı kazanabileceğimiz gösteriyor.


Yeteneklerinizin farkında olmadan, araştırmadan geliştirmeden ve internet dünyasının nasıl bir nimet olduğunu anlayamadan google a "internetten para kazanmak" istiyorum yazmayın. Çünkü asıl parayı elde edecek olan yine bizleriz. Yani hiç kimse internette birşeylerle uğraşmadan para kazanmıyor. İnternet kimseye para ödemiyor. Parayı sizler yeteneklerinizle internet aracı olarak kazanıyorsunuz.


Hoşçakalın. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle...

İnternet ve iş hayatı

İnternet insanoğlu için bulunduğu günden itibaren vazgeçilmez bir hale gelmiştir.Her geçen gün daha da insanoğlunun hayatına yerleşmeye devam eden mucizevi buluş hayatımızın çok önemli bir kısmında yer edinmeyi başarmıştır.

İnternet sayesinde hemen hemen her işi yapabilecek konuma gelmiş olmamız bile insan-internet tekvücutluğunu kanıtlamaya başlı başına yetmektedir.Hayatımızı fazlasıyla kolaştıran ve bu yönde de emin adımlarla giden internette kişisel yaşantımızda alışveriş,sohbet,oyun, bilgi edinme vs. gibi özel konular haricinde resmi veya iş ile ilgili işlemlerimizin hemen hemen hepsi yine internet sayesinde olmaktadır.En basitinden şuan bulunduğumuz noktadan dünyanın herhangi bir yerine bir tıklamayla bağlanabilip; istediğimiz bilgiyi,sohbeti ve ya para transferini yapabiliyoruz.
“ İnternet çağa ayak uyduranların aracıdır “ sözü aslında her şeyi açıklamaya yetiyor. İnternete ayak uyduran hem hayatını kolaylaştırır hem de işini yapar. Zira iş yapmaya ve ya iş geliştirmeye yönelik aslında en büyük nimettir internet denen mucize. Çünkü hedef kitle >DÜNYA< .

Size ben burada internet kelimesinin sosyal yaşantımızdaki etkisinden çok iş yaşantımızdaki etkisinden bahsetmek istiyorum. Aslında iş yaşantımızda genelde sosyal yaşantımızla iç içe olduğundan dolayı doğal olarak onu da kapsıyor. Günümüzde reelde iş yapma yetisi başlı başına bir anlam taşımamaktadır.Bunun aksini iddia edenler olabilir ama unutmayın ki artık mahalledeki esnafınızın belki de büyük bir çoğunluğu internet ortamına mutlaka içinde bulunuyor en azından bir bilgi ve ya bir fotoğraf bakmakla bile internet ortamının bir parçası olabiliyor.Doğal olarak aslında yaptığı işi internet dünyasına aktardığında ve hedef kitle dünya olduğunu baz aldığımızda çıkabilecek sonuçları isterseniz en basit haliyle yorumlayalım. Örneğin bir ev eşyası spotçusu günde ortalama 10-20 müşteriye sahiptir ; belki de daha az ve ya fazla. Sonuçta bu esnafımıza uğrayan insanlar ya o civardaki insanlardır ya da onu bilen referanslı başka yerden gelmiş kişilerdir.Ama sonuçta hitap edilen kitle sınırlıdır. Ve bu spotçu işini kendi çabaları veya internet ortamında işi geliştirmeye yönelik birinin yardım etmesiyle internet ortamına yaptığı işi aktarmasından sonra ki müşteri potansiyeli arasındaki fark tabiri caizse dağlar kadar vardır. Ama şu nokta işin özünün de olduğunu unutmayalım. Yaptığın iş internet ortamına ancak internet ortamına bu işi uyarlayabilen kişiler, siteler, forumlar ve ya gruplar sayesinde ama gerekli yatırımlar ve reklamların yapılması halinde sizin hit olmanızı sağlar doğal olarak hit olmak demek size işine daha fazla önem gösteren sıfatı almanızı  bunun yanında da daha fazla nakit girdisi daha fazla tanınılabilirlik olgularını katar. Dediğim gibi yaptığınız işi bu sınırsız dünyaya aktardığınız da sınırsız kazançlar elde edebilir sınırsız müşteri kitlesine sahip olabilirsiniz. Bu konuyu aslında daha fazla açmam gerekecek çünkü bazı arkadaşların kafasında internet dünyasına bağlanmak sadece kendisine ait internet sitesi ile yola çıkmak olduğunu görüyorum ama merak etmeyin okumaya devam ettikçe ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
Ne dedim işinizi internet alemine aktarmaktan bahsettik ama bunu doğru bir şekille yapmaktan bahsettim. Yani verdiğim spotçu örneğinde işini internete aktarmak o spotçuya ait toplamda 200 TL ye mal olmuş, çok basit hazır şablon kullanılmış google adwords e reklamları verilmemiş bir internet sitesi değil.Bu kadar basit değil ne yazık ki öyle hemen bu kadar basit bir şekilde ceplerimizi parayla doldurmuş olsaydık çok güzel olurdu ama maalesef hayal dünyasında yaşamayalım.Öyle bir şey olsaydı milyonlarca internet sitesine sahip esnafların hepsi şuan porche bir spor arabayla geziyor olurdu.Yaptığınız işi internet aleminde hedef kitlesi doğru seçilmiş, sektörünüzle alakalı  olan internet sitelerinde açıklaycı,şık ve kaliteli platformlarda yaptığınız sürece doğru adımlarla işinizde büyüme ve kazanma yolunda gidersiniz.Yani demek istediğim artık açtığınız web siteleri tek başına bir şeye yaramıyor. Çünkü şunu unutuyorsunuz her geçen gün binlerce,onbinlerce internet siteleri açılmaktadır ve müşterilerde bunların hepsine giremiyor.

İşinizin internet aleminde yer alması için internet sitelerini yan destek olarak sosyal platform ağları mükemmel bir şekilde yardımımıza koşmup olup doğru kullandığımız sürece bu sosyal platformların internet sitemize müşteri kitlesini yönlendirme de büyük rol oynayacaktır ve bu da bize ürünlerimizin satışı ve reklam konusunda daha fazla artı sağlayacaktır. Sosyal platformları kendi işiniz için doğru bir şekilde kullanılmasını ciddi istatisklerle ve tablolarla sizlere gelecek yazımda daha net ve uygulamalı bir şekilde göstermeye çalışacağım.


Tekrar görüşmek üzere